Ev Kredisi Sözleşmelerinin İptali İçin Devrim Niteliğinde Karar
Avrupa Adalet Divanı (der Europäische Gerichtshof – EuGH), özel kredi sözleşmelerinin iptal politikası çerçevesinde yankı uyandıracak bir karar vermiştir. Söz konusu karara göre Kredi Sözleşmelerinin İptal Hükümleri Kısmı (Widerrufinformation) tüketici haklarını ihlal edecek bir sistemde kaleme alınmış ve bu durum Avrupa Parlementosu kararlarına aykırılık teşkil etmektedir.
Avrupa Adalet Divanı`na göre tüketicilerin imzalamış oldukları kredi sözleşmelerinde, iptal süreleri ve bu iptal sürelerinin hesaplanması hakkında açık ve anlaşılabilir bir açıklama olması zorunludur. Avrupa Adalet Divanı , geçen hafta Landgericht Saarbrücken mahkemesi tarafından kendilerine intikal eden dosyada vermiş oldukları kararın özü bu şekildedir. Lüksemburg yargıçları, söz konusu dava dosyasında karşı taraf avukatlarının Alman hukukuna yapmış oldukları atıfların gerekli şartları sağlamadığı kanaatine varmışlardır. ( Az. C-66/19)
Bilindiği üzere yapılan bir sözleşmede kural olarak iptal süresi 14 gündür. Bu kurala rağmen davacı olan tüketici, 2012 yılında Ev Kredisi için imzalamış olduğu kredi sözleşmesinin iptali için 2016 yılında dava açmıştır. Kreis-Sparkasse avukatları da bu durumun kabul edilemez olduğunu tüketicinin detaylı şekilde sözleşmenin iptali konusunda bilgilendirildiğini ve bu sebepten davanın reddedilmesi gerektiğini savundular. Sonuç olarak; 2012 yılında imzalanmış olan ev kredi sözleşmesi, 4 yıl sonra mahkeme kararıyla iptal edilmiş oldu.
Avrupa Adalet Divanı, vermiş olduğu kararın gerekçesini ise şu şekilde izah etmiştir :
„Sözleşmenin İptal Hükümleri kısmında, açık ve anlaşılır şekilde net bir iptal prosedürü hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ilgili kısımda kanun maddelerine atıf yapılması söz konusu bilgilendirmenin açık ve anlaşılır bir açıklama şartını yerine getirmediği kanaati oluşmuştur. Bu şekilde basamaklı olarak referans gösterilen kanun maddeleri, tüketicinin sağlıklı bir şekilde bilgi alma kabiliyetini zedelemektedir.“
Avrupa Adalet Divanı`nın bu deprem etkisi olusturan kararı, tüm Almanya Mahkemeleri açısından bağlayıcıdır. Şöyle ki; Hiçbir Alman Mahkemesi bu kararın aksine bir karar veremeyecektir. Bu sebepten, birçok kredi sözleşmesi imzalayan ve yüksek faiz oranlarıyla başı dertte olan tüketicilere gün yüzü doğmuştur. Bu karar sayesinde tüketiciler, Mahkemeye başvurarak on ödeme cezasına maruz kalmadan kredi sözleşmelerini yapılandırabileceklerdir ve ayrıca geçmişe dönük ödenmiş fazla faiz tutarlarını topluca geri alma hakkına kavuşacaklardır.
Sonuç olarak; Avrupa Adalet Divanı`nın bu kararı tüketici haklarını önemli ölçüde güçlendirmiştir. Son zamanlarda Alman mahkemeleri önlerine gelen kredi sözleşmesinin iptaline ilişkin davalarda genel olarak banka dostu bir tavır takınmakta ve davaların büyük çoğunluğunu reddetmekteydi. En son elde edilen bu muazzam karar neticesinde tüketicilerin haklarını aramaları için ciddi bir yasal dayanak oluşmuştur. Bu sayede tüketiciler imzaladıkları kredi sözleşmelerini bu alanda uzman bir avukata göstermelidirler.
Belirtmek isteriz ki Kredi Sözleşmelerinin iptali konusunda yüzlerce dosyayı, Avrupa Adalet Divanı`nın bu emsal kararından önce dahi müvekkillerimiz lehine sonuçlandırdık.
Dr. Sincar & Basun Hukuk Bürosu olarak ev krediniz varsa şayet bizlere resmini gönderdiğiniz takdirde haklarınızı ücretsiz olarak sizlere memnuniyetle bildirmek isteriz.
Daha fazlasını okuSokağa Çıkış Sınırlandırılması
Bildiğiniz üzere son aylarda global bir kriz haline gelen Corona salgını sebebiyle dünya çapında olağanüstü bir dönem yaşanmaktadır.Aynı şekilde Almanya`da da salgınla mücadele kapsamında olağanüst hal durumuna geçilmiştir. Halihazırda, 23 Mart Pazartesi günü itibariyle yürülüğe konulan ve ilk etapta 2 Hafta süre ile sınırlı birtakım sınırlamalar getirilmiştir. Bundan sonraki süreç ise halihazırda sonu belli olmayan bir döneme doğru gitmektedir.Federal devlet ile Federe yani eyalet yönetimleri arasıdaki ortak uzlaşı ve işbirliği çerçevesinde alınan kararlara göre her ne kadar tam anlamıyla kesin sokağa çıkış yasağı getirlmemiş olsa da sokağa çıkma imkanları ciddi anlamda sınırlandırılmıştır. Şimdi kısaca genel hatlarıyla alınan kararlardan ve bu kararlara uyulmaması durumunda karşılaşılacak yaptırımlardan bahsedelim.
Öncelikle alınan kararların en önemlisi mümkün olduğunca diğer insanlarla en asgari düzeyde irtibatın ve yakınlaşmanın önlemlisidir. Bu açıdan dışarı aile bireyleri hariç en fazla 2 kişi ile birlikte çıkabilirsiniz ve buna ek olarak tüm toplu kutlama, ibadet ve toplantılar kesinlikle yasaklanmıştır. Belirtmemiz gerekir ki; Evinizin bahçesinde aile bireyleriyle bulunmanızda sakınca bulunmamaktadır fakat aile dışından kişiler ile bulunmanız durumunda ciddi para cezasıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Hatta hapis cezasına varacak şekilde yaptırımlarla karşılaşmanız yüksek olasıklar dahilindedir. Dışarı çıkmanız içinde belli başlı bazı sebeplerin olması gerekmektedir. Bunlar; Zaruri alışveriş, ilaç alma, ise gitme, önemli doktor ve sınav randevularına gitme ve ayrıca temiz hava alma sebebiyle yürüyüş yapmadır. Bu sebepler dahilinde sokağa çıkıyor olsanız dahi diğer insanlarla arnızda minimum 1.5 metre mesafe koymalısınız ve ayrıca 2 kişiden fazla beraber gitmemelisiniz. Tüm bu ifade ettiklerimize ek olarak belli başlı bazı tip dalları için de bazı kısıtlamalar söz konusudur. Söyle ki; Fizyoterapi açısından acil ve önemli bir sebep yok ise muayene için fizyoterapi merkezlerinin ziyaretleri de yasaklanmıştır.
İş yerleri açısından eğlence merkezleri, cafeler,barlar kesinlikle kapatılması kararı alınmıştır. Restourant, Bäckerei gibi müesseselerin de sadece paket servisi yapacak şekilde faaliyetlerini sürdürmelerine izin verilmiştir. Alışveriş merkezleri, Eczaneler, Benzin istasyonları, banka ve posta kurumlarının açık kalmasına müsadee edilmiştir. Açık olan mekanlar açısından da her 10 metrekareye 1 müşteri düşecek şekilde müşteri yoğunluğuna müsade edilmiştir. Bu sınırın aşılması durumunda yine cezai yaptırımla karşılaşılması mümkündür.
Tüm bu kurallara aykırı davranılması durumunda minimum ödenecek cezi tutar 200 Euro`dur. Bunun dışında 25.000 Euro`ya kadar idari para cezası ve 5 yıl hapis cezasıyla yargılanılmasının da onu açılmıştır.
Daha fazlasını oku