„Suzuki Ve Jeep“ Dizel Skandalı Tehdidi Altında
Geçen hafta Volvo XC 60’da yasadışı bir kapatma cihazının bulunduğu ve Frankfurt’taki Mitsubishi iş yerlerinin arandığı anlaşıldıktan sonra, Fiat Chrysler ve Suzuki şirketleri de şimdilerde uluslararası olarak aktif rol alan RDW`nin radarına girmiş durumda.
RDW kurumu tam anlamıyla bir referans otoritesidir. Eğer bir araç üreticisi yeni bir araç üretmek istiyorsa, aracın öncelikle RDW gibi bir otorite tarafından test edilmesi gerekir. Bu testin içeriğinde tabii olarak çevreye salınan azot oksitlerin veya karbondioksitin kirletici emisyonları da bulunmaktadır. Araç, ancak ve ancak RDW kurumu tarafından onaylandıktan sonra AB ülkeleri içerisinde satılabilir ve üretilebilir.
AB’nin tamamı için referans görevi gören RDW kurumu, emisyon düzenlemelerinin ihlal edildiğine dair şüpheyle Suzuki ve Fiat Chrysler grubu araçları da araştırmaya aldığını duyurdu. Daha spesifik ve geniş kapsamlı olarak açıklamak gerekirse, Fiat Chrysler şirketinin yan kuruluşu olan Jeep’in Suzuki Vitara ve Grand Cherokee modelleri hakkında denetimler ve araştırmaların sürdüğü belirtildi. RDW`nin kamuyuna sunduğu rapora göre 2016 yılı gibi erken tarihe kadar Suzuki Vitara ve Grand Cherokee model araçların dikkat çekici miktarda azot oksit salınımı yaydığı ifade edildi. Bunun sonucu olarak RDW şirketi Suzuki şirketine söz konusu egzoz değerlerini düzeltmesi sebebiyle yazılım güncellemesi yapması yönünde önlemleri almasını istemiştir. Bu da demek oluyor ki; Suzuki şirketi, söz konusu araçların egzoz değerlerinde manipülasyon yapmıştır.
Jeep firması hali hazırda zaten daha önce birçok araç sahibine yazılım güncellemesi yapılması amacıyla araçlarını getirmeleri için yazı göndermişti. RDW`nin Jeep firmasına bahse konu araç modellerinin Avrupa içerisinde üretimi ve satımı izninin iptal edilmemesi için Şubat sonuna kadar manipülasyondan etkilenmiş tüm araçlarını geri çağırması gerektiğini belirtti.
Yetkililer zaman geçtikçe daha fazla araç üreticilerini odak noktasına koydular ve denetimler sıklaşmaya başladı. Yetkili kurumlar egzoz gazı manipülasyonu şüphesiyle birçok araç üretici firmalarını araştırıyorlar. Frankfurt Savcılığı 2020 yılı Ocak ayında Mitsubishi binasını arama kararı verdi. Ayrıca VOLVO XC60 SUV araçlarda termal pencere tespit edildiği açıklandı. Volvo şirketini bu durumu inkar etse de araçlardan havaya yayılan nitrojen oksitlerin farklı sıcaklık koşullarında büyük sapmalar göstermesi ancak bir kapatma cihazıyla (Yazılım Manipülasyonu) izah edilebilir, zira normal koşul ve şartlarda bu kadar büyük farkların ortaya çıkması mümkün değildir.
Sizlerde Almanya`nın hangi şehrinde olursanız olun bizlerle iletişime geçerek ücretsiz olarak aracınızın dizel skandalından etkilenip etkilenmediği ve şayet etkilenmişse hangi haklara sahip olduğunuz konusunda avukatlarımızdan bilgi alabilirsiniz. Eğer aracınızı kredi sözleşmesi ile almışsanız bu durumda kredi sözleşmesinin de geçmişe dönük iptali söz konusu olabilir (kredi ödemeleri bitmiş dahi olsa) bu durumda ödemiş olduğunuz miktarları geri alma hakkına sahip olabilirsiniz.