Covid-19 Salgını Çerçevesinde İşveren ve İşçilerin Hukuki Durumu
Covid-19 Salgını Çerçevesinde İşveren ve İşçilerin Hukuki Durumu
Dünya çapında etkisini gösteren CORONA salgını maalesef birçok alanda yaşamı olumsuz etkilemiştir. Bu olumsuz durumdan etkilenen önemli bir kesimde işveren ve çalışanlar olmuştur. Bunun yanı sıra devletlerin ekonomileri global bazda etkilenmiştir. Bu bilgilendirme yazısında siz vatandaşlarımıza salgın sebebiyle karşılaşılan birçok sorunu iş hukuku çerçevesinde ele alacağız. Belirtmemiz gerekir ki; Corona Salgını sebebiyle işten çıkarılma veya maaşların ödenmemesi durumunda kesinlikle İş Hukuku alanında uzman bir avukattan haklanızı danışmanızı öneririz. Bu yazımızda genel hatlarıyla sık sık karşılaşılan 10 adet durum karşısında hem işveren hem de çalışan olarak ne gibi haklarınızın olduğunu ve nasıl hareket etmeniz gerektiği hususlarını ele alacağız.
1. Şirketim Kapalı Olduğu İçin İşveren Beni Ücretsiz İzne Çıkarabilir mi ?
Genel olarak en sık karşılaşılan bir sorun olan işçinin ücretsiz izne çıkarılması konusunda İş Kanunu`n da işçi lehine bir düzenleme mevcuttur. Bu düzenlemeye göre kural olarak işveren çalışanını salgın sebebiyle ücretsiz izne çıkaramaz. Şayet, salgın sebeiyle işveren işyerini kapatmak zorunda kalıyor ve işçilerini evlerine gönderiyorsa bu durumda işveren, işçilerine ücretlerini ödemeye devam etmekle yükümlüdür. Ayrıca işçinin evde kaldığı süre işçinin yıllık tatil izninden de sayılamaz. İşverenin makul ve adil bir çözüm sunması gerekmektedir bunların başında ise kısa süreli çalışma seçeneği hayata geçirilebilir. Ayrıca devlet, halihazırda 38 Milyar Euro`lük yardım paketinin uygulanmasına karar vermiş durumda bu hususta detaylar ilerleyen günlerde belli olacaktır.
2. Peki „Kısa Süreli Çalışma“ Ne Demektir ve İşveren Ne Zaman Buna Karar Verebilir?
Kısa süreli çalışma, normal çalışma saatlerinin geçici olarak azaltılmasıdır. Temel olarak; İşveren, iş kaybı riskini taşımak zorundadır böylece artık çalışmaya ihtiyaç duymasa dahi ne sebeple olursa olsun çalışanlarına ücretlerinin en azından bir kısmını ödemek zorundadır.
Kısa süreli çalışma kararı tek başına işverenin alabileceği bir karar değildir. Söz konusu hukuki durumun ortaya çıkması için yasal bir dayanak gerekmektedir. Korona Virüs sebebiyle yaşanılan zorluklar açısından 13 Mart 2020 tarihinde Federal Meclis mümkün oduğu kadar çok sayıda şirketi desteklemek için bir takım kararlar almıştır. Kısa süreli çalışma süresi şu anda en fazla 12 Ay ile sınırlandırılmıştır. Çalışana artık ihtiyaç duyulmuyorsa işçi, net ücret farkının yüzde 60`ni eğer en az bir çocuk sahibi ise yüzde 67`sini devletten talep edebilir.
3. İşveren Herkesi Kısa Süreli Çalışmaya Zorlayabilir mi?
Kural olarak, bu soruya vereceğimiz cevap hayır zorlayamaz olacaktır. Şirket öncelikle kısa süreli çalışma için izne başvurmalıdır. Başvuru, Ticaret Odası ve Sendika tarafından onaylanmalıdır.Kısa süreli çalışma seçeneği haddi zatında işten çıkarmayı engellemek için gelışıtırilen bir uygulamadır. Bu durumda çalışma saatleri yüzde 10 hatta yüzde 100 azaltılabilir. Elbette bu durumda çalışanlara yaptıkları iş kadar ödemem yapılacaktır. Çalışanlar, maaşlarının geri kalan kısmının yaklaşık yüzde 80 kısmını devletten alacaktır. Örneğin diyelim ki net maaşınız 2.000 Euro olsun ve kısa süreli çalışma sebebiyle maaşınızın 1.000 Euro kısmının işveren ödedi. Bu durumda maaşınızın geri kalan 1.000 euro`lük kısmının 800,00 Euro`sunu devlet size ödeyecektir.
4. İşveren Fazla Mesai Emri Verebilir mi ?
Kural olarak, işveren sadece toplu iş sözleşmesinden, kanundan veya şirket sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir sebebpten ötürü fazla mesai emri verebilir. Bu kuralın istisnası ise kaçınılmayacak ve öngörülemeyen bir durumun söz konusu olmasıdır. Corona salgını sebebiyle ekonomik anlamda ciddi kayıpların olamsi tehlikesi söz konusu olduğu için işveren, çalışanlarından fazla mesai çalışmalarını isteyebilir.
5. Çalışanlar Salgın Korkusuyla evde Kalabilirler mi ve Karantinada iken Maaş Ödemesi Alabilirler mi ?
İlk sorunun cevabı açık ve net bir şekilde hayır olacaktır. İse gelmemenin iş kanunu kapsamında yaptırımları olacak ve bunlardan biri de iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi olacaktır.salgın sebebiyle somut ve anlaşılabilir bir riskin olaması gerekmektedir. Bu sebepten işyerinden en azından bir tane kanıtlanmı Çovid-19 Vakası olması gerekmektedir. Ancak bu durumda, şirket yetkilileri tarafından tavsiye edilen önlemler alınmalıdır ve ayrıca tehlike gerçekten büyükse tüm şirkete karantina uygulanmalıdır. İkinci soru açısından; Enfeksiyondan Korunma Kanunu`nun da açık bir düzenlemem mevcuttur. Buna göre; Karantina altında olan çalisnana ilk 6 Hafta boyunca net ücret tutarında tazminat ödenmelidir. Yedinci haftdabn itibaren sadece hastalık maaşı adı altında tazminat ödemesi yapılır.
6. Salgın Krizi Sebebiyle İşten Çıkarma Durumunda Ne Yapılabilir?
Öncelikle belirtmemiz gerekir ki; Bir Çalışan, çalışan sayısı 10`dan az olan bir küçük işletmede 6 Aydan daha az bir süredir çalışıyorsa, işten çıkarılması durumunda herhangi bir hukuki koruması bulunmamaktadır. İstisnai olarak; işten çıkarmaya karşı korunan kişiler hamile olan çalışanlar ve ağır sanayii işçileridir. İşçinin işten çıkarılma durumunda, işten çıkarılma bildiriminin alındığı tarihten itibaren 3 Hafta içerisinde İş Mahkemesine başvurma hakları mevcuttur.
7. Risk Grubuna Dahilim, İşverenim Yine de Çalışmamı İsteyebilir mi?
Gerek kronik bir rahatsızlığınız gerekse yaşınız itibariyle risk grubunda yer alıyorsanız Çovid-19 salgınından korunmanız için ciddi ve sert önlemler almanız gerekmektedir. İşverenin bu risk grubunda yer alan çalışanlarını, çalışması yönünde zorlaması ciddi sonuçlar doğuracaktır. Bu sebepten işveren, risk grubundaki işçisini çalışmaya zorlayamaz. Eğer ki zorluyor ise bu durumda işçi haklı nedenle iş sözleşmesini fesih hakkına sahiptir ve ayrıca çalışma süresi bakımından kanundaki şartları sağlıyorsa bu durumda kıdem tazminatı alma hakkı da mevcuttur. Altını çizmemiz gerekiyor ki; Özellikle 50 yaş ve üzeri ve akciğer problemi yaşayan çalışanların kesinlikle ve kesinlikle tedbirli olmaları gerekmektedir.
8. Çocuk Bakımı Sebebiyle Evde Kalınabilir mi ?
Bakıma muhtaç küçük çocuk sahibi ebeveyn çalışanlar, Corona Sebebiyle kreş ve okulların kapalı olması sebebiyle işvereninin onayı olması şartıyla 3 Haftaya kadar özel çocuk bakım izni talep edebilirler. Özel bakım süresinde maaş kesintiye uğramadan ödenmek zorundadır. İşveren, işçisine ödediği maaşın halihazırda 1/3`ni devletten alacaktır.
9. Çalışan Önceden Almış Olduğu Tatil İznini İptal Edebilir mi?
İş Kanunu`n da birçok düzenlemem işçiyi korumaya yönelik eğilim göstersede işvereni mağdur etmemek adına da birçok düzenlemem mevcuttur. Bu açıdan önceden alınmış ve onaylanmış tatil izinlerinin, gerek salgın sebebiyle gerek işe salgın sebebiyle ülkelerin sınır kapılarının kapanmış olduğunu gerekçe gösterip iptalini istemek mümkün değildir. Bu açıdan kanun koyucu ve yorumlayıcıların temel düşüncesi tatil izinlerinin evde kalarakta geçirilebileceğidir.
10. Enfekte Olan İşçi Bu Konuda İşverenini Bilgilendirmekle Yükümlü müdür ve ayrıca İşverenin Corona Epidemisinde Özel Bakım Yükümlülükleri Var mıdır ?
Kural olarak, işçi sözleşme dışı herhangi bir konuda işverenini bilgilendirme yükümlülüğü altında değildir. Fakat genel toplum sağlığını etkileyen corona salgını sebebiyle çalışan işverenini bilgilendirmekle yükümlüdür, aksi halde işveren gerekli ve zamanında koruyucu önlem almadığı suçlamasıyla karşı karşıya kalmayacaktır. Bunun dışında işveren, çalışanlarını tehlikelerden korumakla kanunen yükümlüdür. Bu görevin ne kadar geniş kapsamlı anlaşılması gerektiği somut olaya göre değişkenlik göstermektedir. Corona Salgını konusunda işveren yeterli dezenfektanların ve temizlik malzemelerinin teminini sağlamak zorundadır. Ayrıca şüpheli bir Çovid-19 vakıası var ise bu durumda işveren, hastalığın daha da fazla yayılmaması için önlemler almalıdır. Özellikle, şirketin geçici olarak kapatılması, Home Office tarzı evden çalışma veya kısa süreli çalışma yöntemleri bunlardan en önemlileridir.
Sonuç olarak; İşiniz tehlikeye giriyorsa ve maaşınız ödenmiyorsa mutlaka bu alanda uzman bir avukata danışmanız gerekmektedir. Halihazırda birçok resmi makam tavsiye açıklamalarda bulunmaktadır. Bu tavsiyelere uymanızı olabildiğince insnalarla iletişiminizi en asgari düzeye çekmenizi rica ediyoruz. Dışarı sadece ve sadece çalışma, zorunlu market alışverişi ve ilaç alımı dışında çıkmamanızı öneriyoruz. Unutmayalım ki; Sağlık en önemli sermayedir. Sizlere sağlıklı bir yaşam diliyoruz.
Av. Osman Burak GEZER
Dr. Sincar & Basun Hukuk Bürosu