VW Dizel Skandalı: T5 ve T6 Model Araçlar da Manipülasyonlu
Kraftfahrt-Bundesamt, 24 Ocak 2020 tarihinde Euro 5 kategorisindeki VW´ye ait T5 ve T6 model araçlar için zorunlu geri çağırma bildirimi yayımladı. Peki bu durumun arkasında tam olarak ne var ve bu duruma karşı neler yapılabilir ?
Özellikle en son yayımlanan bildiri sebebiyle Volkswagen`nin T5 ve T6 araçları kesin olarak etkilendiği anlaşılmış olsa da ilerleyen zamanlarda başka model araçların da dizel skandalından etkilenmiş araçlar kategorisine ekleneceği artık tahmini zor olmayan bir durumdur. T5 ve T6 araçlar 2009 ile 2016 yılları arasında üretildi ve yine bu zaman diliminde haylice fazla tercih edilen araçlar olmuşlardır. Söz konusu araçlar otomatik şanzımanla donatılmış ve Euro 5 standartına uygundurlar. Bu açıdan halihazırda 30.000 araç VW Servislerine „Software-Update“ için geri çağrılmıştır.
Geri çağırma, KBA veritabanında 37L8 koduyla yayımlandı. Söz konusu geri çağırmada açıklanan husus şanzımanın ve motor kontrol ünitesinin yeniden programlanması gerektiğidir. Özellikle, azot oksitlerin (zehirli gaz) Euro 5 kategorisi değerlerinin aşılmasına yol açan bir değer sapması problemin temelini oluşturmaktadır. Kısacası, VW araçları çok fazla azot oksit üretmesine rağmen, aracın gösterdiği değer çok daha az miktardadır. Alman Çevre Yardımı ( DUH ) tarafından yapılan ölçümlerden elde edilen sonuca göre ; Müfettişler, VW T5 2.0 TDI´nın egzoz gazı ölçümlerinden aracın +14 ile +21 santigrat derecede ortalama 992 mg NOx / km havaya salınım yaptığını saptamışlardır. Bu da izin verilen değerlerin tamı tamına 5.5 katını aştığı anlamına gelmektedir.
Bilindiği üzere 2019 yılında da T6 model araçlar zorunlu geri çağrılmışlardı fakat bu çağrılan araçlar EA288 tipi motora sahip araçlardı.
Almanya`nın neresinde olursanız olun sizlerde irtibat numaralarımızdan bizlere ulaşarak haklarınızı ücretsiz olarak danışabilirsiniz. Hukuki süreci başlatma kararı aldığınız taktirde gerek Mahkeme masrafları gerek ise Avukatlık Ücreti hususunda cebinizden 1 EURO dahi çıkmamaktadır.
WeiterlesenMercedes`te Dizel Skandalı
Son yıllarda gündemi fazlasıyla meşgul eden dizel skandalından Mercedes araç sahipleri de oldukça mağdur olmuş durumdalar. Mercedes`in ( Daimler AG ) birçok kategoride ki araçları manipülasyonlu yazılımdan etkilenmiştir. Mercedes kullanıcıları, söz konusu skandaldan etkilenmiş bir araca sahiplerse hukuki süreci başlatıp şirketten tazminat talep edebilirler. Hatta araç banka üzerinden finanse edilerek alınmışsa bu durumda bugün imzalanmış olsa dahi banka kredi sözleşmesi de iptal edilerek ödenen tutarlar geri alınabilir.
Mercedes`in egzoz manipülasyonundan birçok seride ki aracı etkilenmiştir. Öncelikle Mercedes`in E ve C Sınıfı, GLK, Vito, Sprinter en çok etkilenen araç kategorisi olmuştur. Bunun yanı sıra zaman geçtikçe Mercedes`in daha birçok aracının skandaldan etkilendiği ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki; Mercedes`in neredeyse EURO 5 ve EURO 6 kategorisinde ki bütün araçları dizel skandalından etkilenmiş durumdadır. Bu sebepten Daimler şirketi, Avrupa çapında yaklaşık 3 milyon aracı yazılım güncellemesi için çağırmıştır ve hala da çağırmaya devam etmektedir. Yazılım güncellemesi ile araçların performansında ciddi ölçüde gerileme ve yakıt tüketiminde ciddi artış gözlenmektedir. Bu sebepten müşteriler, rızaya bağlı yazılım güncelleme davetine (freiwillige Rückrufschreiben) olumsuz yaklaşmaktadırlar. Fakat zorunlu geri çağırma davetine olumsuz yanıt vermenin kanunen ciddi sonuçları bulunmaktadır. Bu sonuçlardan en ciddi olanı ise aracınızın trafikten men edilmesi tehlikesidir. Mercedes, nihayetinde müşterilerine yazılım güncellemesi yaptırmak için bulduğu her fırsatı kullanmaya çalışmaktadır. Aracınız şayet daha önce gönüllü geri çağırma kağıdına binaen davet edilmişse, reddedilmesini ve reddin de serviste ( Werkstatt ) yazılı şekilde onaylanmasını istemenizi öneririz. Genel anlamda en güvenli yol, Daimler AG`den bir davetiye aldığınızda bizlerle iletişime geçmenizdir.
Son olarak önemli bir hususu da belirtmek istiyoruz ki; Mercedes Servisine aracınızı herhangi bir sebeple götürmüşseniz ve sonrasında aracınızın B sütununda QR kodlu yeni bir etiket yapıştılmışsa bu sizlerin bilgisi dışında aracınıza yazılım güncellemesi yapıldığı anlamına gelmektedir.
Bu durumda bizlerle irtibat numaralarımızdan iletişime geçerek haklarınızı ücretsiz olarak danışabilirsiniz.
WeiterlesenMercedes Sahtekarlığını Örtbas Etme Gayretinde mi ?
Mercedes, dünya çapında 300.000`den fazla CLS ve E-Klasse Serisi dizel araçlarını geri çağırdı. Söz konusu geri çağırma kağıdında (Rückrufschreiben) yer alan sebep ise bir hayli şaşırtıcıydı: “Araçlarda yangın riskinin artması.” Akıllarda tek soru; Neden sadece dizel arabalar çağrılıyor? Yoksa esas amaç yazılım güncellemesi mi (Software Update) yani yangın tehlikesi sadece bir bahaneden mi ibaret?
11 Şubat 2020 tarihinde Federal Motorlu Taşımacılık İdaresi (Kraftfahrtbundesamt) toplam 298.000 adet Mercedes – Benz araç için yeni bir çağırma listesi yayımladı. 2015 tarihinden 2019 yılına kadar Mercedes CLS ve C-Serisi söz konusu geri çağırmanın kapsamına girdi sebep ise yangın riskinin olması. Hatta Kraftfahrtbundesamt`in yayımladığı bir kesin çağrı bildirisinde belirtilen husus: „Elektrokimyasal süreçler nedeniyle, çalışan farklı sistemler elektrikle temas edebilir ve bunun neticesi olarak da yangın riski vardır.“
Yeni yayımlanan geri çağırma için dikkat çeken husus bahse konu problemden sadece dizel motorlu araçların etkilenmesidir. Dizel skandalının gün yüzüne çıktığı ilk tarihten bu yana Daimler AG grubunun ürettiği araçlardan sözde skandaldan etkilenmiş olanları yasadışı kapatma cihazlarını gizli bir yazılım güncellemesiyle kapatmak istediğini varsaymak mantıklıdır. Kısacası hukuka ve ahlaka aykırı şekilde manipüle edilmiş araçları yine hukuka ve ahlaka aykırı şekilde müşteriden gizleyerek, dolandırıcılığını örtbas etmekle meşguller. Bu sebepten sizlere de yangın tehlikesi sebebiyle geri çağırma yapılmışsa bu durumda ihtiyatlı olmanızı öneriyoruz. Şayet bir yazılım güncellemesi yapılmışsa bu durumda aracınızın dizel skandalından 100% etkilenmiş olduğunu ve hakkınızı mahkeme önünde aramanız gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Dr. Sincar & Basun Hukuk Bürosu olarak bilinçli, hukuka ve ahlaki normlara aykırı şekilde mağdur edilmiş sizlere her daim ücretsiz olarak haklarınızı detaylı açıklamaktan ve hakkınızı söz konusu şirketlerden almak için hukuk mücadelesi vermekten onur duyarız. Belirtmek isteriz ki; Söz konusu mağduriyetinizin giderilmesi için başlatılacak hukuki süreç için mahkeme ve avukatlık masrafı hususunda cebinizden 1 Euro dahi çıkmayacaktır.
WeiterlesenDizel Skandalında U Dönüşü: VW Ve Tüketici Birliği Uzlaşıya Vardı
Tüketici Birliği Merkezi ( die Verbraucherzentrale Bundesverband ) ile Volkswagen şirketi, gündemden de takip ettiğimiz çekişmelerden sonra nihayet örnek uzlaşı eylem kararı üzerinde anlaşmaya vardılar. Dizel skandalı çerçevesinde şirketin müşterilerine ödemekle yükümlü olduğu zarar tazminatı hususunun kapsamı ve bu imkandan müşterilerin nasıl yararlanacağı konusunda yazımızda değerlendirmelerde bulunacağız.
Temel olarak, imzalanan uzlaşı kararı, başarısız şekilde sonuçlanan müzakereler sırasında tarafların zaten üzerinde anlaşmış oldukları koşullar için geçerlidir. Şirketin müşterilerine ödemekle yükümlü olduğu miktar halihazırda toplamda 830 Milyon Euro civarında buna paralel olarak ortalama her bir VW müşterisi açılan davalar ile araçların üretim yılı ve araç modelleri göz önüne alındığında ortalama 1.350 Euro ile 6.257 Euro arasında değişen miktarlarda tazminat almaya hak kazanabilirler.
VW şirketi, Mart ayı sonuna kadar tazminat tekliflerinin paylaşılacağı çevrimici bir platform oluşturmayı planlıyor. Söz konusu uygulamaya konulması düşünülen platformun uygulanması ve ödeme işleminin takibinin Tüketici Birliği Merkezi`nin görüşüne göre bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, uygulamada herhangi bir sorun çıkması durumunda söz konusu platformdan yararlanmak isteyen müşterilerin başvuru yapabileceği bir kamu denetçi kurumunun olması gerektiği düşünülüyor. Ayrıca belirtmek gerekirse, söz konusu platformda müşteriye yöneltilen teklifin kabul edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Kısacası, müşteri kendisine yöneltilen teklifi kabul etme veya etmeme hususunda serbesttir.
1 Ocak 2016 tarihinden önce alınan araçlar sadece söz konusu uygulamanın kapsamına dahil edilmiştir.Belirtmemiz gerekir ki; Söz konusu uygulama ile müşterilere yapılacak ödemeler çok düşük miktarlardır, zira dava ile talep edilecek ve kazanılacak para miktarı çok daha fazladır. Bu sebepten, müşterilere bireysel dava yoluyla haklarını talep etmelerini öneriyoruz.
Manipülasyonlu araçlarla dolandırılan birçok müşteri, VW`den iyi bir teklif alıp almadığı konusunda veya teklif kabul edilirse aracın değerinin altında satıp satmadıkları hususunu değerlendirmekte güçlük çekeceklerdir. Bu amaçla, Tüketici Birliği Merkezi, herhangi bir teklifin alıcısının söz konusu teklifi değerlendirmek için yasal destek alması gerektiğini bu nedenle VW şirketinin, söz konusu yasal danışmanlık hizmeti masrafının 190 Euro`ya kadar olan kısmını karşılayacağını belirtti.
Dizel skandalında birçok davayı başarılı şekilde sonuçlandırmış ve üretici şirketleri binlerce Euro tazminat ödemeye mahkum ettirmiş bir hukuk bürosu olarak sizlere tavsiyemiz; İyi ve cazip teklif geldiği takdirde teklifi kabul etmenizi dürüst ve şeffaf bir şekilde tavsiye ediyoruz. Fakat altını çizmek gerekirse bu uzlaşı hususunda ortaya çıkacak herhangi bir sorunda veya iyi bir teklif gelmemesi durumunda cebinizden 1 Euro dahi çıkmadan haklarınızı mahkeme önünde alabilmeniz için hukuki mücadelenizde her daim yanınızda olduğumuzu belirtmek isteriz. Hukuk mücadelemizi verirken herhangi bir maliyet ve masraf riski olmadığını tekrardan hatırlatmak isteriz.
Son olarak uygulamaya konulması düşünülen sistemden hangi araçların etkilenip etkilenmediği hususunda bilgilendirme yapmak istiyoruz. Söz konusu yeni sistemin kapsamına, tüm araçlar girmemektedir. 460.000 kullanıcıdan yaklaşık 260.000 tanesi kapsam dahilindedir. Bu nedenle sisteme dahil edilmeyen geri kalan 200.000 araç için hukuki süreci mahkeme önünde devam ettirme ve hakkınızı talep etme imkaniniz doğal olarak devam etmektedir. Anlaşmanın detaylarının belli olduğu yeni sistemin Mart ayının sonunda uygulanmasına başlanılacağı düşünülmektedir.
WeiterlesenBerlin Şehrinde Sürüş Yasakları
9 Ekim 2018 tarihli Berlin İdare Mahkemesi (VG Berlin, Az: 10 K 207.16) kararına göre Berlin`de dizel araçlar için sürüş yasağı uygulamasına geçilmesine karar verildi. Haziran 2019`da yürürlüğe giren uygulamaya göre söz konusu sürüş yasakları en az onbir yolu kapsamaktadır. Bu kararın neticesi olarak Hamburg, Mainz, Stuttgart ve Frankfurt am Main`den sonra Berlin`de artık dizel skandalından etkilenen araçların kısıtlama olmaksızın caddelerde yol almasına izin verilmeyeceğine karar veren beşinci şehir oldu.
Peki sürüş yasağından kimler etkilenmektedir? 9 Ekim 2018 tarihli kararın esasen bizlere vermiş olduğu mesaj şudur; EURO 5 ve daha düşük sınıflardaki otomobiller ve yine bu kategoride olan kamyon ve kamyonetler şehrin 11 bölümüne asla giriş yapamayacaklardır. Son zamanlarda gündemi fazlaca meşgul eden „Dizel Skandalı“ çerçevesinde idare mahkemeleri ve eyalet yönetimleri havanın olabildiğince daha temiz tutulmasını sağlamak için bir dizi ciddi sürüş yasaklarını uygulamaya geçirmektedir. Bu açıdan Berlin`de uygulanan ve 11 yolu kapsayan bu yasakların kapsamının daha da genişletileceği aşikardır. Bu sebepten Berlin eyaleti tüm eyalet nezdinde 117 yol için daha sürüş yasağı getirmeyi masalarında bulunduruyorlar. Görünen o ki yakın zamanda bu sürüş yasaklarının kapsamının daha da artacağını göreceğiz. Bunun dışında EURO 6 kategorisinde ki araçların da söz konusu yasaklardan etkilenebileceğini öngörüyoruz, zira EURO 6 kategorisinde ki araçlar hakkında karar vermek için eyalet yönetiminde görüşmelerin sürdüğü belirtildi.
Söz konusu sürüş yasaklarının nedeni Alman Çevre Yardımı (DUH) kuruluşunun şikayetiydi. Sürüş yasaklarının bir sonucu olarak, havada ki öngörülen azot oksit (NOx) değerlerinin özellikle Berlin eyaleti açısından normale dönmesi amaçlanmaktadır. Bu açıdan yasakların hem sürüş yasaklarının söz konusu olduğu cadde sayısı açısından hem de sürüş yasağından etkilenen araç kategorisi açısından kapsamının artırılması yüksek ihtimal dahilindedir.
İlerleyen zaman diliminde Berlin`liler aşağıda belirtilen caddelerinde sürüş yasakları uygulamasına dahil edileceğini göz önüne almalıdırlar:
• Leipziger Strasse,
• Reinhardtstraße,
• Bruckenstraẞe,
• Friedrichstrasse,
• Kapweg,
• Alt-Moabıt,
• Stromstrasse,
• Leonörenstraße.
Son olarak altını çizmekte fayda görüyoruz. Şöyle ki; İlerleyen zaman diliminde yasakların söz konusu olduğu cadde sayısı artacaktır. Bu sebepten güncel bilgilendirmeleri ve haberleri iyi şekilde takip etmekte fayda vardır aksi halde ciddi miktarlarda para cezası ile cezalandırılmanız söz konusu olabilir.
Dizel skandalı sebebiyle araç sahipleri ciddi ölçüde mağduriyet yaşamaktadırlar. Tüketiciler, yüksek miktarlarda paralar ödeyerek satın aldıkları araçları ile rahatça seyahat edememektedirler.
Dr. Sincar & Basun Hukuk Bürosu olarak dizel skandalından etkilenmiş araçlarınız konusunda sahip olduğunuz hukuki haklarınız açısından ücretsiz olarak sizleri bilgilendirmekten mutluluk duyarız.
WeiterlesenEURO 5 Dizel Araçları İçin Sürüş Yasakları Stuttgart’ta Pazar Gününden İtibaren Ciddileşiyor
1 Mart tarihinden itibaren polis ve Ordnungsamt`in, Stuttgart`ta Euro 5 kategorisindeki dizel araçlar için yürürlüğe konulan sürüş yasaklarına sürücülerin uyup uymadığı hususunda kontrollere başlayacakları belirtildi.
Pazar gününden itibaren Stuttgart`ta Euro 5 dizel araçlar için belirtilen sürüş yasakları olan yollarda kontrollere başlanıyor. Söz konusu sürüş yasağı kararı yılbaşından beri yürürlükte olmasına rağmen bugüne kadar tam anlamıyla sürücülerin karara uyup uymadığı denetlenmiyordu. Perşembe günü şehir yönetiminin açıklamasına göre artık bu durumun değiştiği ve polis ile Ordnungsamt görevlilerinin şehrin önemli 4 noktasında gözlem ve denetim noktalarının kurulacağı ve sürüş yasakları çerçevesinde araçların kontrol edileceği belirtildi.
Yetkililerin belirttiğine göre; Sadece sürüş yasağı hakkında özel bir denetim yapılmayacaktır. Fakat, örneğin, bir araç yanlış park etmiş ise veya hız sınırına uymamışsa bu durumda söz konusu araçların sürüş yasağına uyup uymadığını da yanı sıra kontrol edebilir. Bu sebepten, polis normal trafik kontrollerinin bir parçası olarak sürüş yasaklarını da doğal olarak denetleyecektir.
Kaynak: Stuttgarter Nachrichten / 27.02.2020
WeiterlesenStuttgart Şehrinde Sürüş Yasakları
Stuttgart, sadece Baden-Württemberg`in başkenti değil aynı zamanda Porsche ve Daimler (Mercedes) şirketlerinin başkenti konumundadır. Dizel skandalından kaynaklı uygulamaya koyulan sürüş yasakları Stuttgart`ı ciddi şekilde etkilemiştir. Şöyle ki; 72.000`den fazla araç söz konusu sürüş yasağından (Fahrverbot) halihazırda etkilenmiş durumdadır.
Stuttgart`ta uygulamaya konulan sürüş yasağının arka planı nedir? Stuttgart şehri uzun zamandır araçlardan havaya salınan nispeten yüksek seviyelerde olan zehirli atıklar konusunda sorunlar yaşamaktaydı. 2008 yılından bu zamana kadar Stuttgart şehrinde, AB Hava Kirliliği Kontrol Direktifi tarafından öngörülen değerler, özellikle şehrin coğrafi konumu nedeniyle değil bilakis çok yüksek trafik yoğunluğuna sahip olması, mekansal kısıtlamalar ve olumsuz trafik yönlendirilmesi nedeniyle haylice fazla miktarda asılmıştır. Stuttgart şehrinde sadece havada ki azot oksit (NOx) miktarı değil aynı zamanda ince toz değerleri de artış göstermiştir. Bu durumun neticesinde Baden Württemberg yönetimi baskılara daha fazla direnemeyerek hava kirliliği kontrolü için bir dizi tedbir almaya karar verdi. Bu tedbirlerin en başında sürüş yasakları gelmektedir.
1 Ocak 2019 tarihinden beri 1 ile 4 emisyon standartlarında dizel motorlu tüm araçlar sürüş yasağından etkilenmiş durumdadır. Bununla birlikte, EURO 5 ve EURO 6 kategorisindeki dizel skandalından etkilenmiş araçların, manipüle edilmiş egzoz değerleri sebebiyle söz konusu sürüş yasağından etkilenmiş olduklarını da belirtmek gerekir.
Peki sürüş yasağı Stuttgart şehrinin hangi kesimlerinde uygulanmaktadır? Diğer şehirlerin sadece şehrin belli kesimlerinde yasak getirmesinden farklı olarak Stuttgart`ta sürüş yasağı, şehrin tüm bölgesinde yani kentin tamamında geçerlidir. Söz konusu yasaktan etkilenmeyen sadece 3 yol kesimi vardır. Bu caddeler;
• Heerstraße, Mittlere Filderstraße, Neuhauser Straße entlang der A8
• Hafenbahnstraße zwischen B10 und Oberturkheimer Straße
• B10 und B27a zwischen Korntal-Münchingen und Kornwestheim
Sadece Stuttgart şehrinde ki sürüş yasaklarından kaynaklı değil aksine tüm Almanya çapında söz konusu sürüş yasaklarından etkilenen birçok araç sahibi vardır. Buna mukabil, yasaktan etkilenen araçlar, ciddi ölçüde değer kaybına uğramışlardır ve tüketici mağdur edilmiştir. Bu sebepten mağduriyet yaşayan tüketiciler haklarını nasıl tazmin edebilirler. Bunun için iki yol vardır; Ya Kredi veya Leasing sözleşmenizin iptali ve ödediğiniz paraların tekrardan size iadesi veyahut dizel skandalından etkilenmiş aracınızı üretici firmalara iadesini sağlanması ve ödenen paraların tekrardan iadesi şeklinde gerçekleşmektedir.
Dr. Sincar & Basun Hukuk Bürosu olarak mağduriyete uğramış siz tüketicilerin her daim yanınızda olduğumuzu belirtmek isteriz. İrtibat numaralarımızdan bizlere ulaşarak ücretsiz olarak haklarınız hakkında sizleri bilgilendirmekten ve sorularınızı yanıtlamaktan mutluluk duyarız.
Weiterlesen